9 Mart 2015 Pazartesi

İKTİDAR VE MÜLKİYETİN KUTSALLAŞMASI KARŞISINDA HZ.HASAN



   Hz.Hasan 624 Yılında Hz.Ali ve Hz.Fatıma’nın çocukları olarak Medine’de dünyaya geldi.Hz.Hasan’ın doğum tarihini 625 olarak da verenler vardır.Bu tartışmalar girmeyeceğiz. Hz.Hasan’la ilgili,  babası Hz.Ali’in suikast sonucu şehit edilmesinden sonra halifelik konusunda yaşanan tartışmalar daha çok akılda kalmıştır.Ayrıca Onun Rasulallah’la ilgili hatıraları  bilgilerimiz arasında geniş bir yer tutar
   Hz.Hasan ismi bizzat Hz.Peygamber tarafından verilmiştir.Bu konudaki rivayete göre Hz.Ali Hz.Hasan’a “Harb” ismini koymayı istemiştir.Hz.Peygamber onon doğumundan sonra:-Oglumu bana getirin,ona ne isim verdiniz? Demiş,Hz.Ali:”Ona Harb ismini verdim.” Deyince,Hz.Peygamber:”-Hayır! O Hasan’dır.” Demiştir.
   Hz.Fatıma Hz.Hasan’ı dünyaya getirdiğinde Hz.Peygamber onu kucağına almış,kulağına ezan okumuştur.Saçları kesilmiş ve ağırlığınca(2 gr) dirhem sadaka olarak ihtiyaç sahiplerine verilmiştir.Yedince günde de sünnet edildiği rivayetleri vardır.
   Hz.Hasan Hz.Ali ve Hz.Fatıma çiftinin ilk çocuklarıdır.Hz.Hüseyin,Zeyneb,Ümmü Külsüm,Muhassin diğer kardeşleridir.Hz.Ali Hüseyin’e de “Harb” ismini koymak istemişse de Rasulallah bu isme izin vermemiştir.Hasan,Hüseyin,Muhassin Arab geleneklerinde olamayan isimlerdendir.
   Hz.Peygamber Hz.Hasan için “Şu benim oğlum Seyyid’dir.Umulur ki Allah onunla iki Müslüman gruba barıştıracaktır.”  Hz.Peygamber (S.A.V) “Seyyid” Lakabını sadece Hz.Hasan için kullandığı kabul edilmektedir.
   Hz.Hasan hakkında  Hulefai Raşidin dönemin ait yeterli bilgi olmadığı, siyasi-idari bir görev verilmediği görülmektedir.Bunun nedenleri arasında,Hz.Ebu Bekir ve Hz.Ömer döneminde yaşının küçük olması,ridde hareketleri,yalancı peygamber sayılabilir.
   Hz.Ebu Bekir döneminde henüz bir çocukken Minberde hutbe veren Hz.Ebu Bekir’e: “-Babamın yerinden in aşağı” dediği,Hz.Ebu Bekir’in ona:-Haklısın burası babanın yeri.” Diyerek ağladığı rivayet edilmiştir.Hz.Ömer’in halifelik döneminde ,Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’e oğlu Abdullah’tan daha fazla maaş bağlandığı görülmektedir.Abdullah’ın itirazı üzerine onu azarlamıştır.Hz.Osman muhasara edildiğinde Hz.Ali Hasan ve Hüseyin’i , Hz.Osman’ı korumak üzere görevlendirmiştir.
HZ.ALİ VE HZ.HASAN
   Hz.Ali,Hz.Osman’ın şehit edilmesinin ardından isyancıların ve Medinelilerin baskısı sonucu halifeliği kabul etti. Hz.Ali halifeliği kabul ettiğinde Müslümanlar üç gruba ayrılmışlardı.Birinciler,Hz.Ali’nin halifeliğini kabul etmeyenler,ikinciler,Hz.Osman’ın şehit edilmesinden Hz.Ali’yi sorumlu tutanlar,üçüncüler katillerin bir an önce bulunmasını arzu edip olayların dışında kalanlar.
   Müslümanların farklı düşüncelere ayrıldıkları bu dönemde Hz.Hasan babasına önemli uyarılarda bulundu bunlardan en önemlisi:”-İnsanlar senin yanına gelip bu işi kabul etmeni istediklerinde,diğer vilayetlerden bütün insanların itaatları sana gelmeden teklifi kabul etme..” demiş olmasıdır. Hz.Hasan babasının hilafeti konusunda bazı endişeler taşıdığı açıktır.Cemel vakasında da Hz.Hasan’ın babasını savaşmaktan alıkoymak için çalıştığı ve insanların evlerinde oturmalarını istediği haberi yayılmıştır.Hz.Hasan’ın Cemel vakasından önce Kufe’ye gittiği ve Hz. Ali’nin halifeliğini kabul etmeleri konusunda ikna ettiği görülmektedir. Ancak Kufelilerin verdiği söze de tam olarak itibar etmediği anlaşılmaktadır. Bu konuyu babası Hz.Ali’de aktarmıştır. Ancak Hz.Ali onu korkak olmakla suçlamıştır. Ancak zaman Hz.Hasan’ın ne kadar haklı olduğunu gösterecektir.
   Hz.Ali ile Hz.Hasan arasında geçen bazı diyologlara bakılıdığında Hz.Ali ve Hz.Hasan arasında düşünce farklılıkları olduğu görülmektedir. Hz.Hasan’ın kişiliğinde barış yanlısı bir tutum vardır. Korkak olamadığını Hz.Osman’ın korunmasında, Sıffin savaşında göstermiştir. O sadece Müslümanların birbirlerini öldürmelerinin istemiyordu.
   Hz.Ali’nin Hz.Hasan’la ilgili bazı eleştirileri vardır.Hz.Ali’ye göre:”-Her ümmetin bir köşesi vardır.Bizim köşemiz ise Hasan’dır.” Demiştir.Başka bir eleştirisi :”-Hasan yemeğe düşkündür,harbde ondan fayda gelmez.” Bir keresinde de Hz. Hasan’ı güzel abdest olmamakla eleştirmiş Hz.Hasan da babasına:-Dün güzel abdest alan bir adamı (Hz.Osman) öldürdünüz.” Cevabını vermiştir.Hz.Ali’nin Hz Hasan’la ilgili eleştirlerinden biri de Onun çok evlendiği konusundadır.Hz.Ali Kufe halkına .-Hasan’ı evlendirmeyin O Mıtlak(çok boşayan)’dır dediği rivayet edilmiştir.
HZ.HASANIN HALİFELİĞİ
   Hz.Ali,17.Ramazan.661 yılında Abdurrahman b.Mülcem’in saldırısı sonucu yaralanmıştır. Vefatından önce:-Seni kaybedersek Hz.Hasan’a biat edelim mi? Sorusuna:-Bunu size ne emrederim ne de nehyederim.” Demiştir.İnsanlar halifelik makamına en uygun olan kişinin Hz.Hasan olduğunu düşünerek Ona biat etmek istemişlerdir. Kufelilerden Kays b.Sa’d ona:-Uzat elini Allah’ın kitabı,Peygamberin sünneti ve ihtilalcilerle savaşmak üzere sana biat edeyim” Dediği zaman Hz.Hasan ona:-Allah’ın kitabı,peygamberin sünneti üzere biat et.Çünkü bunlar diğer şartlardan önce gelir.” Demiştir.Hz.Hasan’a bu talep daha sonra da iletilmiş O :-Sizden şu sözü duymadığım sürece biatınızı kabul etmeyeceğim,barış yaptığımla barış,savaş yaptımla savaş.”  Bunun üzerine Kufeliler Hz.Hasan’a biat etmişlerdir.
   Hz.Hasan  ilk icraat olarak babası Hz. Ali’yi şehit eden Abdurrahman b.Mülcem’e kısas uygulamak olmuştur.Askerlerin maaşına zam yapmıştır.Babası Hz.Ali’nin valilerini değiştirmemiş,illere birer mektup göndermiştir.Şam ve Mısır’dan olumsuz cevap gelmiştir.Bunlar Hz.Ali’nin halifeliğinde de problem çıkaran illerdir.Şam valisi Muaviye’de başta Şam olmak üzere illerden biat istemiş,Hz.Hasan’a biat edilmemesini istemiştir.Muaviye Hz.Hasan’ın yeni,acemi ve savaştan anlamadığını ileri sürmüştür.
   Muaviye’ye Cündeb b.Abdillah ile bir mektub gönderen Hz.Hasan dönüşte Cündeb’ten bilgi almı,Cündeb,insanların Muaviye etrafında toplandığını ifade etmiştir.Hz.Hasan insanları orduya katılıp Muviye’ye karşı savaşa atılmalarını istediyse de bu davete katılmamışlardır. Kufeliler böylece baştan verdikleri sözleri unutmuşlardır.Hz.Hasan kendisine bağlı Müslümanlardan Ubeydullah b . Abbas  komutasında 12.000 kişilik bir ordu kurarak Muaviye’yi yakalayarak hapsetmek üzere görevlendirdi. Ordunun yaklaştığını duyan Muaviye ordu komutanı Ubeydullah’a bir mektup yazarak tarafına geçmesini istemiştir. Kendisine sunulan cazip teklifleri rededemeyen Ubeydullah, Muaviye’yi yakalamak için çıktığı göreve onun taraftarı olarak son vermiştir. Rivayetlere göre Ubeydullah 1 Milyon dirhem karşılığında 8000 kişi ile saf değiştirmiştir. Ubeydullah’ın saf değiştirmesi ordu üzerinde yıkıcı etki bıraktığı gibi Hz.Hasan’ı da Muaviye’ye karşı kiminle savaşacağı konusunda düşündürmüş olmalıdır. Hz.Hasan’ın ordusunda çıkan kargaşa yüzünden Ubeydullah’ın yerine komutan olan Kays .Sa’d’da öldürülmüştür.Hz.Hasan’ın ordusundan bazı kimseleri gelerek Medain’de kalan Hz.Hasan’ın namaz kılarken seccadesini altında aldıkları, elbiselerini yırttıkları, Hz.Hasan’a saldırdıkları, yaraladıkları belirtilmektedir. Hz.Hasan isyancılara :-Allah’ın laneti üzerinize olsun.Onlardan bir hayır gelmeyeceğini  biliyordum.Dün babama yaptıklarınızı bugün bana yaptınız.” Demiştir.
   Bu olaylar Hz.Hasan’ın halife olmasından 3-4 ay sonra gerçekleşen olaylar olması çok dikkat çekicidir. Öyle anlaşılıyor ki Ümeyye oğulları İslamiyet’in doğuşu ile kaybettikleri yönetimi kesin olarak ele geçirmek istemektedirler. Karşıdakilerin Ehl-i Beyt’ten olmasının da bir önemi yoktur, onlara göre. Hatta bazıları Hz.Ali’yi suçladıkları gibi Hz.Hasan’ı da müşriklik, kafirlik gibi ithamlarla suçlamışlardır. Muhtar es Sakafi Medain valisi Sa’d’a Hz.Hasan’ın boynunu vurarak Muaviye’ye göndermesini teklif etmiş ancak Sa’d kabul etmemiştir. İşin garibi Sakafi daha sonra Hz.Hüseyin’in şehit edilmesi olayından sonra Ehl-i Beyt taraftarı olarak ortaya çıkmasıdır.
   Hz.Hasan Muaviyeye  biat  istemek için mektubu yazmış, Muaviye’de Ona bir mektup  yazmıştır. Hz.Hasan bu mektubun içeriğini Muaviye’nin açıklamamış, Muaviye’nin barış isteğinde samimi olup olmadığını anlamak istemiştir. Muaviye, güç ve yetkinin kendisinde olduğunu, çok geniş maddi imkanları olduğunu, siyaseti iyi bildiğini mektubunda iletmiştir.
   Hz.Hasan’ın ordu toplayarak Muaviye üzerine yürümesi, Muaviye’den biat istemesi, Muaviye’nin yazdığı mektubun içeriğinin gizlenmesi  aslında Hz.Hasan’ın bu işe sıkı sıkı bağlandığını göstermiştir. Ancak ilk hamlede büyük yaralar almış, ihanetle karşılaşmış, kendi taraftarlarının saldırısına uğramıştır. Hz.Hasan Kufe’ye geldiğinde:”-Ben size karşı adil olması için Muaviye’yi seçtim.O size ganimetleri artıracak ve size feyinizi taksim edecektir.” Demiştir.Böylece halifelikten vazgeçtiğini ilan etmiştir.
SONUÇ
   Hz.Hasan’ın halifelikten vazgeçmesi “Kerbela” katliamını bir süre ertelemiştir. Öyle görünüyor ki Mekke’de kaybettikleri iktidarı ele geçirmek için Ümeyyeoğullarını yapmayacağı şey yoktu.Önlerine çıkan her engeli aşmaya kesin kararlı idiler. Hz.Hasan Müslümanlar birbirlerini öldürmesin diye hakkından vazgeçti. Babası Hz.Ali’nin uğradığı ihanete tanık olan Hz.Hasan, ihanete uğramaktan kurtulamamıştır. ”Ganimet” Uğruna cepheyi terk eden zihniyet, Muaviye’nin zenginliği ve kurnazlığı karşısında boyun eğmiştir. İktidar ve zenginlik karşısında  hiçbir değerin yaşayamayacağı Hz.Hasan döneminde ispatlanmıştır. Hz.Hüseyin  döneminde de zirve yapmıştır.
-----------------------------
KAYNAKLAR:
VAROL, M.Bahauddin, Hz.Hasan, DVY  2013
İbn Esir,El  Kamil
    
 

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder