Hz.Hasan 624 Yılında Hz.Ali ve Hz.Fatıma’nın çocukları olarak Medine’de
dünyaya geldi.Hz.Hasan’ın doğum tarihini 625 olarak da verenler vardır.Bu
tartışmalar girmeyeceğiz. Hz.Hasan’la ilgili,
babası Hz.Ali’in suikast sonucu şehit edilmesinden sonra halifelik
konusunda yaşanan tartışmalar daha çok akılda kalmıştır.Ayrıca Onun
Rasulallah’la ilgili hatıraları
bilgilerimiz arasında geniş bir yer tutar
Hz.Hasan ismi bizzat Hz.Peygamber tarafından verilmiştir.Bu konudaki
rivayete göre Hz.Ali Hz.Hasan’a “Harb” ismini koymayı istemiştir.Hz.Peygamber
onon doğumundan sonra:-Oglumu bana
getirin,ona ne isim verdiniz? Demiş,Hz.Ali:”Ona Harb ismini verdim.” Deyince,Hz.Peygamber:”-Hayır! O Hasan’dır.” Demiştir.
Hz.Fatıma Hz.Hasan’ı dünyaya getirdiğinde Hz.Peygamber onu kucağına
almış,kulağına ezan okumuştur.Saçları kesilmiş ve ağırlığınca(2 gr) dirhem
sadaka olarak ihtiyaç sahiplerine verilmiştir.Yedince günde de sünnet edildiği
rivayetleri vardır.
Hz.Hasan Hz.Ali ve Hz.Fatıma çiftinin ilk
çocuklarıdır.Hz.Hüseyin,Zeyneb,Ümmü Külsüm,Muhassin diğer kardeşleridir.Hz.Ali
Hüseyin’e de “Harb” ismini koymak istemişse de Rasulallah bu isme izin
vermemiştir.Hasan,Hüseyin,Muhassin Arab geleneklerinde olamayan isimlerdendir.
Hz.Peygamber Hz.Hasan için “Şu
benim oğlum Seyyid’dir.Umulur ki Allah onunla iki Müslüman gruba
barıştıracaktır.” Hz.Peygamber
(S.A.V) “Seyyid” Lakabını sadece Hz.Hasan için kullandığı kabul edilmektedir.
Hz.Hasan hakkında Hulefai Raşidin
dönemin ait yeterli bilgi olmadığı, siyasi-idari bir görev verilmediği
görülmektedir.Bunun nedenleri arasında,Hz.Ebu Bekir ve Hz.Ömer döneminde
yaşının küçük olması,ridde hareketleri,yalancı peygamber sayılabilir.
Hz.Ebu Bekir döneminde henüz bir çocukken Minberde hutbe veren Hz.Ebu Bekir’e:
“-Babamın yerinden in aşağı”
dediği,Hz.Ebu Bekir’in ona:-Haklısın
burası babanın yeri.” Diyerek ağladığı rivayet edilmiştir.Hz.Ömer’in
halifelik döneminde ,Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin’e oğlu Abdullah’tan daha fazla maaş
bağlandığı görülmektedir.Abdullah’ın itirazı üzerine onu azarlamıştır.Hz.Osman
muhasara edildiğinde Hz.Ali Hasan ve Hüseyin’i , Hz.Osman’ı korumak üzere
görevlendirmiştir.
HZ.ALİ VE HZ.HASAN
Hz.Ali,Hz.Osman’ın şehit edilmesinin ardından isyancıların ve
Medinelilerin baskısı sonucu halifeliği kabul etti. Hz.Ali halifeliği kabul
ettiğinde Müslümanlar üç gruba ayrılmışlardı.Birinciler,Hz.Ali’nin halifeliğini
kabul etmeyenler,ikinciler,Hz.Osman’ın şehit edilmesinden Hz.Ali’yi sorumlu
tutanlar,üçüncüler katillerin bir an önce bulunmasını arzu edip olayların
dışında kalanlar.
Müslümanların farklı düşüncelere ayrıldıkları bu dönemde Hz.Hasan
babasına önemli uyarılarda bulundu bunlardan en önemlisi:”-İnsanlar senin
yanına gelip bu işi kabul etmeni istediklerinde,diğer vilayetlerden bütün insanların
itaatları sana gelmeden teklifi kabul etme..” demiş olmasıdır. Hz.Hasan
babasının hilafeti konusunda bazı endişeler taşıdığı açıktır.Cemel vakasında da
Hz.Hasan’ın babasını savaşmaktan alıkoymak için çalıştığı ve insanların
evlerinde oturmalarını istediği haberi yayılmıştır.Hz.Hasan’ın Cemel vakasından
önce Kufe’ye gittiği ve Hz. Ali’nin halifeliğini kabul etmeleri konusunda ikna
ettiği görülmektedir. Ancak Kufelilerin verdiği söze de tam olarak itibar
etmediği anlaşılmaktadır. Bu konuyu babası Hz.Ali’de aktarmıştır. Ancak Hz.Ali
onu korkak olmakla suçlamıştır. Ancak zaman Hz.Hasan’ın ne kadar haklı olduğunu
gösterecektir.
Hz.Ali ile Hz.Hasan arasında geçen bazı diyologlara bakılıdığında Hz.Ali
ve Hz.Hasan arasında düşünce farklılıkları olduğu görülmektedir. Hz.Hasan’ın
kişiliğinde barış yanlısı bir tutum vardır. Korkak olamadığını Hz.Osman’ın
korunmasında, Sıffin savaşında göstermiştir. O sadece Müslümanların
birbirlerini öldürmelerinin istemiyordu.
Hz.Ali’nin Hz.Hasan’la ilgili bazı eleştirileri vardır.Hz.Ali’ye göre:”-Her ümmetin bir köşesi vardır.Bizim köşemiz
ise Hasan’dır.” Demiştir.Başka bir eleştirisi :”-Hasan yemeğe düşkündür,harbde ondan fayda gelmez.” Bir keresinde de
Hz. Hasan’ı güzel abdest olmamakla eleştirmiş Hz.Hasan da babasına:-Dün güzel
abdest alan bir adamı (Hz.Osman) öldürdünüz.” Cevabını vermiştir.Hz.Ali’nin Hz
Hasan’la ilgili eleştirlerinden biri de Onun çok evlendiği konusundadır.Hz.Ali
Kufe halkına .-Hasan’ı evlendirmeyin O
Mıtlak(çok boşayan)’dır dediği rivayet edilmiştir.
HZ.HASANIN HALİFELİĞİ
Hz.Ali,17.Ramazan.661
yılında Abdurrahman b.Mülcem’in saldırısı
sonucu yaralanmıştır. Vefatından önce:-Seni
kaybedersek Hz.Hasan’a biat edelim mi? Sorusuna:-Bunu size ne emrederim ne de
nehyederim.” Demiştir.İnsanlar halifelik makamına en uygun olan kişinin
Hz.Hasan olduğunu düşünerek Ona biat etmek istemişlerdir. Kufelilerden Kays
b.Sa’d ona:-Uzat elini Allah’ın kitabı,Peygamberin sünneti ve ihtilalcilerle
savaşmak üzere sana biat edeyim” Dediği zaman Hz.Hasan ona:-Allah’ın kitabı,peygamberin
sünneti üzere biat et.Çünkü bunlar diğer şartlardan önce gelir.”
Demiştir.Hz.Hasan’a bu talep daha sonra da iletilmiş O :-Sizden şu sözü duymadığım sürece biatınızı kabul etmeyeceğim,barış
yaptığımla barış,savaş yaptımla savaş.” Bunun üzerine Kufeliler Hz.Hasan’a biat
etmişlerdir.
Hz.Hasan ilk icraat olarak babası
Hz. Ali’yi şehit eden Abdurrahman b.Mülcem’e kısas uygulamak
olmuştur.Askerlerin maaşına zam yapmıştır.Babası Hz.Ali’nin valilerini değiştirmemiş,illere
birer mektup göndermiştir.Şam ve Mısır’dan olumsuz cevap gelmiştir.Bunlar
Hz.Ali’nin halifeliğinde de problem çıkaran illerdir.Şam valisi Muaviye’de
başta Şam olmak üzere illerden biat istemiş,Hz.Hasan’a biat edilmemesini
istemiştir.Muaviye Hz.Hasan’ın yeni,acemi ve savaştan anlamadığını ileri
sürmüştür.
Muaviye’ye Cündeb b.Abdillah ile bir mektub gönderen Hz.Hasan dönüşte
Cündeb’ten bilgi almı,Cündeb,insanların Muaviye etrafında toplandığını ifade
etmiştir.Hz.Hasan insanları orduya katılıp Muviye’ye karşı savaşa atılmalarını
istediyse de bu davete katılmamışlardır. Kufeliler böylece baştan verdikleri
sözleri unutmuşlardır.Hz.Hasan kendisine bağlı Müslümanlardan Ubeydullah b .
Abbas komutasında 12.000 kişilik bir
ordu kurarak Muaviye’yi yakalayarak hapsetmek üzere görevlendirdi. Ordunun
yaklaştığını duyan Muaviye ordu komutanı Ubeydullah’a bir mektup yazarak
tarafına geçmesini istemiştir. Kendisine sunulan cazip teklifleri rededemeyen
Ubeydullah, Muaviye’yi yakalamak için çıktığı göreve onun taraftarı olarak son
vermiştir. Rivayetlere göre Ubeydullah 1 Milyon dirhem karşılığında 8000 kişi
ile saf değiştirmiştir. Ubeydullah’ın saf değiştirmesi ordu üzerinde yıkıcı
etki bıraktığı gibi Hz.Hasan’ı da Muaviye’ye karşı kiminle savaşacağı konusunda
düşündürmüş olmalıdır. Hz.Hasan’ın ordusunda çıkan kargaşa yüzünden
Ubeydullah’ın yerine komutan olan Kays .Sa’d’da öldürülmüştür.Hz.Hasan’ın
ordusundan bazı kimseleri gelerek Medain’de kalan Hz.Hasan’ın namaz kılarken
seccadesini altında aldıkları, elbiselerini yırttıkları, Hz.Hasan’a saldırdıkları,
yaraladıkları belirtilmektedir. Hz.Hasan isyancılara :-Allah’ın laneti üzerinize olsun.Onlardan bir hayır gelmeyeceğini biliyordum.Dün babama yaptıklarınızı bugün
bana yaptınız.” Demiştir.
Bu olaylar Hz.Hasan’ın halife olmasından 3-4 ay sonra gerçekleşen
olaylar olması çok dikkat çekicidir. Öyle anlaşılıyor ki Ümeyye oğulları İslamiyet’in
doğuşu ile kaybettikleri yönetimi kesin olarak ele geçirmek istemektedirler.
Karşıdakilerin Ehl-i Beyt’ten olmasının da bir önemi yoktur, onlara göre. Hatta
bazıları Hz.Ali’yi suçladıkları gibi Hz.Hasan’ı da müşriklik, kafirlik gibi
ithamlarla suçlamışlardır. Muhtar es Sakafi Medain valisi Sa’d’a Hz.Hasan’ın
boynunu vurarak Muaviye’ye göndermesini teklif etmiş ancak Sa’d kabul
etmemiştir. İşin garibi Sakafi daha sonra Hz.Hüseyin’in şehit edilmesi
olayından sonra Ehl-i Beyt taraftarı olarak ortaya çıkmasıdır.
Hz.Hasan Muaviyeye biat istemek için mektubu yazmış, Muaviye’de Ona
bir mektup yazmıştır. Hz.Hasan bu
mektubun içeriğini Muaviye’nin açıklamamış, Muaviye’nin barış isteğinde samimi
olup olmadığını anlamak istemiştir. Muaviye, güç ve yetkinin kendisinde
olduğunu, çok geniş maddi imkanları olduğunu, siyaseti iyi bildiğini mektubunda
iletmiştir.
Hz.Hasan’ın ordu toplayarak Muaviye üzerine yürümesi, Muaviye’den biat
istemesi, Muaviye’nin yazdığı mektubun içeriğinin gizlenmesi aslında Hz.Hasan’ın bu işe sıkı sıkı
bağlandığını göstermiştir. Ancak ilk hamlede büyük yaralar almış, ihanetle
karşılaşmış, kendi taraftarlarının saldırısına uğramıştır. Hz.Hasan Kufe’ye
geldiğinde:”-Ben size karşı adil olması
için Muaviye’yi seçtim.O size ganimetleri artıracak ve size feyinizi taksim
edecektir.” Demiştir.Böylece halifelikten vazgeçtiğini ilan etmiştir.
SONUÇ
Hz.Hasan’ın halifelikten vazgeçmesi “Kerbela” katliamını bir süre
ertelemiştir. Öyle görünüyor ki Mekke’de kaybettikleri iktidarı ele geçirmek
için Ümeyyeoğullarını yapmayacağı şey yoktu.Önlerine çıkan her engeli aşmaya
kesin kararlı idiler. Hz.Hasan Müslümanlar birbirlerini öldürmesin diye
hakkından vazgeçti. Babası Hz.Ali’nin uğradığı ihanete tanık olan Hz.Hasan,
ihanete uğramaktan kurtulamamıştır. ”Ganimet” Uğruna cepheyi terk eden
zihniyet, Muaviye’nin zenginliği ve kurnazlığı karşısında boyun eğmiştir.
İktidar ve zenginlik karşısında hiçbir
değerin yaşayamayacağı Hz.Hasan döneminde ispatlanmıştır. Hz.Hüseyin döneminde de zirve yapmıştır.
-----------------------------
KAYNAKLAR:
VAROL, M.Bahauddin, Hz.Hasan,
DVY 2013
İbn Esir,El Kamil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder