3 Ocak 2023 Salı

DÜŞÜNCE Mİ TÜKETİM Mİ

                                                 DÜŞÜNCE Mİ TÜKETİM Mİ

Cemil Meriç, çağımız insanına bulunan yeni ismin “tüketici” olduğunu söylüyor. Tüketen ama her şeyi tüketen. Burada bir bir sınırlama yok. Pazarlanan her şeyi tükete bilirisin. Yeter ki reklamı yapılabilsin. Reklamlar günümüzde bir eşyayı tanıtmıyor. Bir hayat tarzını size tanıtıyor ve öneriyor. Çiklet, dondurma, otomobil, şampuan ne varsa buna dahil. Ürünlerden yola çıkarak çok farklı bir hayatın reklamı yapılır. Böylece insanların kafasında oluşturulan hayat tarzını pazarlamış olursun. Yani yeni bir tüketim alanı.

   R.Deccartes  var olmanın temeline “düşünceyi” koymuştu. Günümüzde var olmanın temelinde “alış-veriş yapıyorsan varsın” yer alıyor.

  F.Bacon, tabiata bir avcı gibi yaklaşmayı öneriyordu. Avlanacak, neyi var neyi yok ortaya çıkarılacak. Bilime biçilen ödev bu. Ancak tabiattaki dengeler çok hassastır. Bozmaya gelmez.

   Evrene egemen olma isteği, insana evrende canının istediği gibi davranma hakkı verdiğini düşündürdü. Sebze ve meyvelerin, tahılların genetikleri değiştiriliyor. Yeni tüketim araçları olarak sürülüyor. Sonuçları birlikte yaşıyoruz. Bunlar niçin yapılıyor? Umulan fayda nedir? Dünya nüfusunun gereğinden fazla arttığını düşünenler gelecekte dünyayı  su ve gıda savaşlarının beklediğini düşünüyorlar. Gıdalar üzerinde yapılan çalışmaları bu teori üzerine temellendirmeye çalışıyorlar.

   Gelecek nesle  yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimizi düşünüyor musunuz? Günümüz insanı tarihi sona erdirmek ister gibi. Ne varsa ortaya çıkarıp tüketmek istiyor. İhtiyaç  ve ihtiyaç fazlası unsuru hayatımızda yok gibi.

   Gelecek bize hayatımızı ve ihtiyaçlarımızı daha çok büyütmek yerine, küçültmek zorunda olduğumuzu söylüyor. Çünkü yaşamaya çalıştığımız hayat sürdürülebilir değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder