Çok yürüdük biz. Her yere yürüdük. Okula, işe, pazara, bayram ziyaretine, aklınıza neresi geliyorsa yürüyerek gider, gelirdik. Yeter ki yürümeyi gözümüz kessin. Spor yada hobi olsun diye değil. Hayatın doğal bir parçası olarak yürürdük. Gocunmaz, şikayet etmez, yorulmazdık.Yazın sıcakta, kışın soğukta . Kışın soğuktan sızlayan ayaklarımıza aldırmadan. Yağan bahar yağmurlarıyla içi dolan altı delik ayakkabılarımıza bakmadan.
Otomobil öncelerde mahallemizde bir, iki kişide vardı. O arabalar sanki tüm mahallenin arabasıydı. Herkesin hizmetindeydi. Şimdilerde kapımızda otomobiller var. Park tartışmaları da. Evimize 100 metrelik mesafedeki fırına otomobiliyle giden insanlar olduk; geçmişi unuturcasına. Yürümeyi unuttuk. Otomobiller, yürüme hakkı ve özgürlüğümüzü elimizden aldı. Hastanelere, otomobil üreticilerine ve bankalara devretti. Hasta ve borçlu olarak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder