18 Şubat 2025 Salı

 

ZEKAT ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME

 

   Zekat, inananlar için bir farziyet ifade eder. Zekatı ekonomik bir faaliyet olarak düşündüğümüzde, varlıklı olandan, yoksul olana doğru bir gelir akışını sağladığını görürüz. Zekat dışındaki ekonomik sadakaların da işlevi aynıdır; varlıklıdan, yoksula gelir aktarımı, ekonomik açıdan dengeli bir toplum yapısı. Sadakaların nerelere verilebileceği Tevbe/60’da anlatılmıştır.

   Zekat, sadaka verme yeterliliğine sahip olmak istenilen bir durumdur. Yoksulluk halk tabiri ile “ kapıya ayak bastırılmayacak.” Olandır. Yoksulluğun varlığı istenilen bir durum değildir. İslam’da yoksulluk övülmemiştir. Yani toplum genelinde temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda yeterli gelire sahip olmamak ekonomik başarısızlığı ifade eder.

   Zekat ve sadakalar, yukarıda işaret edilen yoksulluğun giderilmesi konusunda devreye girme amacı güder. İslam ekonomisinin temel amaçlarından biri, “Mülkün belli ellerde toplanmasını engellemektir.”  Ortaya konulan hedef doğrultusunda düşündüğümüzde servetin adil bir şekilde toplumda paylaşılması gerekmektedir. İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda zorluk yaşamaması esastır. Temel ihtiyaçları, yiyecek, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ,haberleşme, bilişim gibi ihtiyaçlar olarak zikredebiliriz. Toplumda en az gelire sahip insanların da saydığımız ihtiyaçları karşılama konusunda  hiçbir zorluk yaşamaması gerekir.

   Toplumda zekat ve sadakaya, sosyal yardımlara muhtaç insanların artması  ekonomik başarısızlığın göstergesidir. Varlıklılarla yoksullar arasındaki gelir farkının uçuruma dönüşmesi İslam toplumunundaki  ekonomik başarısızlıktır. Zekat ve sadakalar bu uçurumu bir nebze olsun kapamaya yarar. Ancak kendi başına zekatın bunun için yeterli olduğu kanaatinde değilim. Asıl olan ekonomik olarak kendi kendine yeterli toplum oluşturmaktır. Bu üretim ve adil  paylaşımla olabilir. İslam ekonomisinin amacı, toplumda yardıma muhtaç insanların sayısını giderek düşürmek ve nihayetinde yoksulluğu yok etmektir.

   Zekat yükümlülüğünü yerine getiren Müslüman, kendini bekleyen diğer görevlerle yükümlüdür. Toplumu oluşturan tüm bireylerin sıkıntılarının kökten çözümü için kolları sıvamak durumundayız.  Yani zekat vermekle vicdanımızı rahatlatmakla birlikte, sosyal bir zorunluluk bizi beklemektedir.  Toplumda belli bir kitlenin mal biriktirebilmesi ve diğer bir grubun yoksullaşması, gelirin yoksuldan, varlıklıya doğru aktığının göstergesidir. Bu İslam’a aykırıdır.

17 Şubat 2025 Pazartesi

ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR

 

                                 ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR!

Adalet buruşturup atabileceğimiz bir kağıt parçası değildir. Görmezden gelebileceğimiz, işimize geldiğinde başvuracağımız bir sistem de değildir.

Adalet ,terki mümkün olmayandır.  Mülkün temelidir.

Bundan ötürü,” Camiyi yık  ama Adaleti yıkma.” “Devletin dini adalettir.” Denilmiştir.

 Allah adaleti emretti.

Rasul-i Ekrem (SAV), kızı fatıma dahi olsa adaletten ayrılmayacağını ifade etti. Eşi Hz.Ayşe iftiraya uğradığında, olay aydınlığa kavuşuncaya kadar Hz.Ayşe ile arasına mesafe koydu. Onu özel koruma altına almadı. Bir ay ayrı kaldı. Çarşıya Onunla gitmedi, birlikte yürümedi.

Oysa bu iftira Resul-i Ekrem’in canının çok yakmış, hastalanmıştı. Buna rağmen olayın aydınlanması için bilgi topladı, vahyi bekledi.

Namazı terk eden Müslüman dinden çıkmaz.

Ancak adaleti terk eden insanlıktan çıkar, insanlıktan çıkarır. Adaletle hükmetmek için muhatabın zengin, fakir, memur, amir, dinsiz, Müslüman yada Hristiyan olmasını önemin yoktur. Adalet bunlarla gerçekleşmez. Adalet delille, hukukla, vicdanla olur.

ADALET ERTELENEMEZ, TERK EDİLEMEZ.

8 Şubat 2025 Cumartesi

ÖZELLEŞTİRMENİN KISA HİKAYESİ

 ÖZELLEŞTİRMENİN KISA HİKAYESİ....

Özelleşme 1970'li yıllarda İngiltere'de söz konusu olmuş.Türkiye'de 1980'li yıllarda Turgut ÖZAL'ın ANAP'lı yıllarında başladı. Özal bunu ilk kez seçim öncesi "Bogaz Köprüsü" nü satacağı sözü ile ifade etmişti.Halkçı Parti başkanı Necdet CALP "Sattırmam" diyerek tepki göstermişti.

İlk özelleştirilen Iğdır Pamuk ve Tekstil Üretim Fabrikası oldu.

Özelleştirmeye neden olan yaklaşım "Devletin Küçülmesi" ....

Özelleştirmenin iki aşaması bulunuyor. 


1.Aşama:Bölünebilir hizmetlerin özelleştirilmesi.Yani kamu iktisadi teşekküllerinin (KİT) satılması. Sümerbank,Et-Balık Kurumu,SEKA, PET-KİM vs.

Özal bu aşamayı başlattı ve yürüttü.


2.Aşama: Bölünemez hizmetlerin özelleştirilmesi.Yani devletin temel hizmetlerini  oluşturan alan. Enerji üretim ve dağıtımı,yol,köprü, gibi inşaatlar,savunma sanayi,haberleşme,sağlık vb....

Son 20 yılda özelleştirmenin ikinci aşaması yürütüldü.Özelleştirmenin %68'i bu dönemde gerçekleşti. Patronlar bakan, bakanlar patron oldu. Herşey şirketleşti.


Özelleştirme maceramızın hissedilir ilk olumsuz sonuçlarını bu günlerde "ENFLASYON" Ve "YOKSULLUK"olarak yaşıyoruz.