13 Eylül 2022 Salı

KİM BU EZDİLER

 KİM BU EZİDİLER?

     Ezidiliğin kurucusu Şeyh Hasan'dır (öl.1246).Kaynaklardan bazıları Ezidiliğin kurucusu olarak Adiyy.b.Musafir'i (öl.1162) gösterseler de bu doğru değildir.Adiyy b.Musafir,sünni tarikatlardan Adeviye tarikatının kurucusudur.Horasan erenlerinden kabul edilir.Hakkari civarında yaşamıştır.Onun kurup,geliştirdiği Adeviye tarikatı,sonraki kuşak akrabası,kardeşinin torunu Şeyh Hasan zamanında batıni bir hal almıştır.

    Ezidiler,kurucularının Şeyh Hadi olduğunu söylerler.Ezidilere göre,Hadi,ilahi bir görünüşe sahiptir.Şeyh Hadi,Huda'nın (Ezidiler Allah'a Huda derler) meleğidir.Onun doğum,ölüm,yeme-içme gibi ihtiyaçları yoktur.O,yeryüzüne gelmekle şeref vermiştir.O,her zaman oruçlu,abdestliydi,evlenmezdi,çocuğu yoktur.İnsanları irşad etmek için Huda tarafından insan kılığında gönderilmiştir.Şeyh Hadi'nin üstünlüğünün belirtisi elinin yeşil olmasıdır.Şeyhler insan görünümündeki meleklerdir.

   Şeyh Hadi,Ezidiliğin ilkelerini Melek-i Tavus'tan almıştır.Buna göre,Melek-i Tavus,Cebrail'in görevini yapmaktadır.Yedi büyük melek vardır.En büyüğü Melek-i Tavus'tur.

   Belli başlı iman esasları şunlardır:

1.Huda'ya inanmak

2.Şeyh Hadi'nin,Huda'nın meleği ve ezidilerin mürşidi olduğuna inanmak

3.Melek-i Tavus'un Huda'nın meleği ve elçisi olduğuna inanmak

4.Ahirete inanmak

5.Şeyh,nebi ve meleklerin gönderildiğine inanmak.


   Ezidilerin kendi içinde işleyen bir hiyerarşileri vardır.Basamağın en tepesinde Mir,en altta,Mürid vardır.Mir, Ezidiler tarafından seçilir.Sadakalar mir'e verilir.Mir sadakaları yoksullara dağıtır.


   Ezidi olmak için,ezidi soyundan gelmek gerekir.Mezhebin yayılması için faaliyet yapılmaz.

   Sabah ve akşam kılınan namazlar dua şeklindedir.Kadın ve erkeklere farzdır.Ayakta yapılır.Oruç,Ocak ayında tutulur.Hac ise Kudüs,Mekke ve Laleş'teki Şeyh Huda'nın kabrini ziyaret etmektir.Bu kabir ziyareti Ekim ayında yapılır.Laleş'i ziyaret en faziletli hacdır.Müridler kazançlarını %10' luk kısmını zekat olarak şeyhlerine verirler.


   Kutsal kitapları,Mushaf-ı Reş ve Kitab-ı Celve'dir.İnanca göre bu kitaplar Şeyh Hadi tarafından yazılmıştır.Bu kitaplar 1280 yılında kaybolmuştur.Ancak Ezidi din adamları bu kitapları ezberleyerek korumuşlardır.

20 Haziran 2022 Pazartesi

TÜKET YADA KAYBET!

 

TÜKET YADA KAYBET!

  Yukarıdaki başlık slogan 1980’li yıllarda ABD ‘de meydana gelen tüketim daralmasına karşılık, halkı tüketime yönlendirmek için üretilmiş: “TÜKET YADA KAYBET”

  Söz konusu slogandan başka “TÜKETİYORSAN VARSIN!” İfadesi o döneme damgasını vurmuş.

Ülkemizde de birkaç yıl önce benzer sloganlar üretildiğini hatırlayalım: “AL-VER EKONOMİYE CAN  VER!” Hatta bir çiklet almanın ekonomiyi nasıl etkileyeceğine dair kısa bir “kamu spotu” bile vardı.

 Ekonomilerde “Üretim ve Tüketim” birbirinin olmazsa olmazı. Tüketim olmalı ki, üretim olsun. Üretim olmalı ki, tüketim olabilsin. Tüketimin azalması tüketiciden, üreticiye kadar tüm zinciri etkileyecektir. Sektörde iş yapan tüm insanlar, işçiler, dağıtım, depolama vs. zarar görecektir. Salgın döneminde bunu tecrübe etmiştik. Şimdi daha ağır tecrübe ediyoruz. İster pahalılıktan, ister arz yetersizliğinden olsun, insanların tüketim maddelerine ulaşmada güçlük yaşamaları, bu durumun sürekli hal alması üretim ve tüketim arasındaki ilişkiyi bozacaktır. Tüketilemeyen gıda ve diğer alanda malların üretimi yavaşlayıp, duracak; sektörle ilgili alanda çalışanlar evlerine ekmek götüremez hale gelecektir. İşte tam bu yüzden sadece, ithalat, ihracat , inşaat alanı dahil tüm sektörlerde işlerin durması, milyonlarca insanın işsiz kalması beklenebilir.

Bu açıdan baktığımızda tüketememek, kaybetmeye zemin hazırlayabilir. Bundan dolayı paranın değeri düşürülerek  tüketimin azaltılarak enflasyonla mücadele edilmeye çalışılması, kontrol edilmesi  ekonomiye çok zarar verecektir. Veriyor da…..

Aşırı tüketimin teşvik edilmesinin problemi çözmesi beklenebilir mi? Böyle bir durumda kaynakların hızlı bir şekilde tüketilmesi, toprak, su kayıpları, suların kirlenmesi, müsilaj, hava kirliliği, aşırı enerji ihtiyacı, doğal dengenin bozulması gibi problemlerle karşılaşacağız. Özellikle dönemsel olarak bazı ürünlerin  “fethiş” haline gelmesi, aşırı yönelim,  pahalılığa neden olabilir.

   Öyle görünüyor ki, üretim ve tüketimin sınırları nedir sorusunun acil olarak cevaplanması gerekiyor.

Sınırları kim tayin edecek, nasıl denetlenecek gibi bir çok soru aklımıza geliyor. Sonuçta  özetle şunları söyleyebiliriz:

1.Üretim ve tüketimde bilimsel, planlı bir yöntem izlenmeli ,

2.Tüketimde israftan uzaklaşmalı

3.Halkın temel ihtiyaçlarını karşılamada zorluk çekmeyeceği bir ekonomik sistem ve bunu mümkün kılacak siyasi irade olmalı,

4.Zenginlik belli ellerde toplanmamalı, halk geneline yayılmalı,

5.Ekonomiye acilen ahlaki değerler kazandırılmalı. Liberalizmden vaz geçilmelidir.

6.Ülkemizin stratejik ürünleri korunmalı, şirketlerin kontrolünden çıkarılmalıdır.

7.Kendi topraklarımızda üretebileceğimiz hiçbir ürün ithal edilmemelidir.

2 Ocak 2022 Pazar

HATIRLATMALAR

 Hatırlatma:

1.Müslümanlar arasında meydana gelen ihtilafın tek kaynağı hadisler değildir.Kur'an ayetleri(anlamı) hakkında da müslümanlar ihtilafa düşmüşlerdir.Mürcie,Mutezile,Mücessime vb.Bundan oluşmuştur.

2.Bir metin hakkında ihtilafa düşmek o metnin uydurma olduğunu göstermez.

3.Hadis külliyatında mevzu hadisler var diye tamamı mevzu olmaz.

4.Mezhepler mevzu hadislerden doğmadı.

5.Mealler Kur'an'ın kendisi değildir.Meal üzerinden Kur'an ve İslam temellendirilemez.Bunun ispatı için sadece günümüz meallerinden birkaçının Kur'an'ın en kısa suresi Kevser suresine verilen anlamlarına bakılabilir.

6.Allah ve Rasulüne iman ve itaat farzdır.

7.Hz.Peygamber(sav) başlangıçta yasakladığı hadis yazımını sonra serbest bıraktı.

8.Kur'an ayetlerinin bir kısmını diğer kısmının karşısına koymak Kur'an'ı hiç anlamamaktır.Hatta ihanettir.

9.Sünnet,Kur'an karşısında bir güç yada anlayış değildir.

10.İlim adamlığı taraftar toplamak veya taraftar olmak değildir.

11.İçtihadın temel kaynağı Kur'an ve sünnettir.Hüküm istinbat etmek isteyenler bu iki kaynağa baş vururlar.

12.Kimse kafasına göre hüküm çıkaramaz.Fıkıh incelik ister.