8 Eylül 2020 Salı

 

REKLAMLAR VE BİZ

  Reklamlar mal ve hizmetlerin satışına yönelik profesyonel tanıtım araçlarıdır. Özellikle endüstriyel ürünlerin artıp, gelişmesiyle ve çeşitlenmesiyle birlikte reklam ve diğer tanıtım araçları pastadan daha fazla pay almak isteyenler üretici ve aracılar için daha fazla önem kazanmıştır.

   Günümüzde reklam sektörünün, insan ihtiyaçlarından çok psikolojik ihtiyaç ve şuur altı isteklere yönelik , profesyonel çalışma yürüttüklerini söyleyebiliriz. Günümüz tüketicisi E.From’un deyimiyle,” portakal değil “dirim” satın alıyor”. Artık satın aldığımız ev, otomobil değil artık;” prestij”. Yerleşim yerleri, tatil mekanları, çocuklarımızın gitmesi gereken okullar bu psikoloji üzerinden tercih ediliyor.

   Tüketimin hedef gruplara göre planlanması ve reklam edilmesi  ortaya çıkan uçuk fiyatlar, toplumu oluşturan bireylerin ciddi bir miktarının aslında nasıl yoksullaştığını gösteriyor. İvan İlich buna “Moderize edilmiş yoksulluk” diyor.

   Reklam sektörünün oluşturduğu farklı bir psikolojik etki, yeni versiyonu çıkan  tüm ürünleri  atık” olduğu düşüncesidir. Hatta bu ürünleri bulundurmak utanılacak bir durum, kabahat olduğu algısıdır. Siz annenizin kullandığı yağı, deterjanı kullanamazsınız. Geçen yıl aldığınız otomobil, telefonunuz, koltuk takımınız, evinizin iç dekorasyonu, tv. Dedenizden kalan ev .. Hepsi artık bir çöp. Çünkü yeni versiyonları  piyasaya sürüldü. Bunlardan hemen kurtulmalısınız. Bunların alımı için de  profesyonel yardım almanız önerilir. Altına pençe çakılmış ayakkabı, onarılarak yeniden giyilebilir hale getirilmiş elbiseleri hiç değerlendirmeye almıyorum bile. Gülerler adama…

   Dondurma olduğu bile belli olmayan filan markanın ürünü üzerinden uyandırılmaya çalışılan “kadın” algısı da ayrı bir vakıa. Eğer o şampuanı kullanmıyorsanız vah size; çağdışı kaldınız. Televizyonda sıkça yayınlanan bir mücevher reklamı var  “..ensiz olmaz!” diyor. Çıldırtmayın insanları. Bunca yıl nasıl olduysa, sensiz de olur.