10 Temmuz 2014 Perşembe

                                                                                     Talat TÜRKMEN
EBCED YADA SAYI GİZEMCİLİĞİ
   Ebcedle ilgili TDV İslam Ansiklopedisinde Mustafa Uzun tarafından kaleme alınan bilgiye göre, Arap alfabesindeki harflerin kolayca hatırda tutulmasını sağlamak için eski dönemlerde geliştirilmiş bir formül olup gerçekte bir anlamı bulunmayan kelimelerinin ilki  “ebced” şeklinde okunduğu için bu adla anılmıştır.Ebced sisteminin İbranice ve Aramice’nin etkisiyle Arapça ’ya geçtiği kabul edilmekte-dir.Bu formülde yer alan kelimeler şunlardır: Ebced,hevvez,hutti,kelemen,sa’fes,karaşet,sehaz,dazağ
 
 Ebcedin kaynağı ile ilgili olarak bir çok fikir ileri sürülse de bunların çoğunun folklorik bir özellik taşımaktan öte bir değeri olmadığı anlaşılmaktadır. Bunlardan biri altı büyük şeytanın adı olduğu,bir diğeri ise Hz. Şuayb kavminden gelen ve Arap yazısının mucidi sayılan altı Medyen kralının ismi oldu-gudur.

  Bir rivayette Hz.Ali ve İbn Abbas’a dayanılarak her kelimenin Hz.Adem’in cennetten ayrılışı ile tövbesi arasında geçen sürenin çeşitli safhalarını ifade ettiği öne sürülmektedir.  Kanaatimizce ebced bir matematik hesaplama sistemidir. Sistemin içinde bulundurduğu harflerin herhangi bir esrarı taşıdıklarını düşünmüyoruz.

EBCED NERELERDE KULLANILMIŞTIR?
   İslam Ansiklopedisinde yer alan bilgiye göre İslam dünyasında ebced, tasavvuf, astronomi, edebi-yat, mimari, cifr, sihir ve büyücülükte kullanılmıştır.
   Tasavvuf ve dini metinlerde kullanılan ebced ve cifre “harf ve sayı gizemciliği” diyebiliriz.
   Edebiyat alanında ebcedin tarih düşürme olarak  kullanıldığını görüyoruz. Daha çok doğum tarihleri, ölüm tarihleri, önemli bazı olaylar bir bilmece niteliğinde gizlenerek şiir, nesir yöntemiyle okuyucuya sunulur. Ebcedi bilen bu bilmeceyi çözer. Bu zevkli iş Türk –İslam edebiyatında karşılığını bulmuştur. Örneğin hicri 1290 yılında doğan Mehmet Akif Ersoy’un adı babası tarafından bu usule göre “Ragıyf” olarak konulmuştur. Ragıf’ın ebcetteki değeri 1290’dır.
   Edebiyat, tasavvuf, ilahiyat alanında kullanılan bazı kavramalarda ebced yoluyla rakamlaştırılmıştır. Örneğin, hilal kelimesinin ebcetteki karşılığı 66 dır. Aynı zamanda Allah lafzının da ebcetteki karşılığı 66 dır. Dolayısı ile Türk bayrağındaki hilal Allah lafzını temsil etmektedir.(1)
   Birkaç örnek daha sıralayalım, Timur’un Sivası yakıp yıktığı tarih:Harab:803, İstanbul’un fetih tarihi olan h.857 yılına “beldetün tayyibetün”:857,Fatih Sultan Mehmet Han’da İstanbul’un fethinden sonra şu beyitte şu tarihi düşürmüştür:
   Feth-i İstanbul’a fırsat bulamadılar evvelun
   Fethedip Sultan Muhammed didi tarih:ahirun ahirun kelmesinin ebceddeki karşılığı 857’dir.
 
   Aslında buraya kadar her şey normal hatta zevk verici bir uğraştır. Sorun, ebcedin Kur’an ve hadisleri anlamada bir yöntem olarak kullanılmasıyla başlamıştır. Dini metinleri bu yolla açıklamaya çalışanlar Kur’an ayetleri ve hadisleri arkasında bazı batıni  sırların olduğunu ve Kur’an’ı anlayabilmek için mutlaka cifr(2) ve ebced yoluna başvurmayı zorunlu görmüşlerdir. Bu çabanın gerçekten Kur’an’ ı anlamak mı yoksa grupların kendi inanç ve fikirlerini , meşruiyetlerini ispat edebilmenin bir sonucu mu olduğu müphemdir. Kur’an’dan seçilen bazı ayetlerin değişik tarihlerde gerçekleşen veya gerçekleşecek olaylara işaret ettiğini ebced hesabındaki rakamlarla ispatlama çalışılır. Böyle tefsirlere aynı zamanda “işari tefsir” denilmektedir. İşari tefsirlerde “ilham” ön plandadır. Batıniler bu yöntemi çok kullanmışlardır.  
   Muhyiddin İbn Arabi, mehdinin gelişini Hicri 698 olarak ebced hesabıyla belirlemiştir. Mehdi gelmeyince taklitçileri Hicri 683 Mehdinin doğum yılı olarak kabul edilmiş mehdinin 710 yılında geleceğini hesaplamışlardır.
   Kindi ise Deccalin geleceği yıl olarak ebced hesabıyla 743 yılını göstermiştir. Yine Kindi Hz.İsa’nın inişini h.698 olarak hesaplamıştır.
   Görülüyor ki ebced geleceği bilme yolunda bir yöntem olarak da kullanılmıştır. Hatta bu yöntemle kıyametin vakti bile hesaplanmaya çalışılmıştır. Mukaddime’de yer alan bir örneğe göre “Kıyamet size ansızın gelecektir.(Enam/31) Ayetindeki “ansızın”-“bağteh”  ebced hesabına göre h.1407 rakamına tekabül eder.Bu durumda h.1407(m.1986) de kıyametin kopması gerekiyordu.
  Ebced hesabını  mezhebinin temeline alan gruplardan biri de Hurufiler’dir.Hurufiler birçok ayet ve hadisi kullanarak düşüncelerine dayanak oluşturmaya çalışmışlardır. Örneğin, ”Gizli bir hazine idim bilinmek istedim, halkı yarattım.” Hadisindeki “halk” kelimesinin ebcedi 740’tır.740 Hurufiliğin kurucusu Fazlullah’ın doğum tarihidir. Başka bir örnekte, ”geleneksel kaynaklara göre, mahşer gününün dehşetinden tüm peygamberler nefsi nefsi derlerken Hz.Muhammed, ümmeti, ümmeti diyecektir. Buradaki ümmeti ümmeti kelimeleri Fazlullah’ın doğum gününe tekabül eder. Hurufiler halife ve Zülkarneyn ifadelerinin de Fazlullah’ işaret ettiğini iddia etmişlerdir.(3)
    İslam’dan önce Yahudilerin ebced hesabını bildiklerini şu hadisten anlıyoruz. Yahudilerden bir grup peygamberimize gelerek “elif-lam-mim” harflerinin anlamını sordular ve ebced’e göre İslam’ın ömrünün 71 sene olduğunu ifade ederek bu kadar kısa ömrü olan bir dine girmeye gerek yok dediler. Daha başka var mı diye peygamberimize sordular.-Elif-lam-mim-sad,dedi. Yahudiler bu birincisinde çok 160 eder, dediler. Başka var mı diye sordular. Hz.Peygamber (SAV),-Evet! Elif, lam, ra, dedi, Yahudiler bu diğerlerinden daha fazla ümmetinin ömrü 231 sene eder dediler.Peygamberimiz,-Elif, lam, mim, ra var deyince Yahudiler”-Sana iman etmiyoruz, hangi sözüne inanacağımızı bilemedik, dediler.
  
   Kanaatimizce ebced bir sayı ve matematik sistemidir. Araplarda, İbranilerde ,Romalılarda değişik sembollerle ifade edilen sayı sistemi. Örneğin,0,1,2,3,4… I,II,III,IV,V,VI…Sayılarla dini bir metin üzerinde  dileyen dilediği sonuca ulaşabilir.
   Kur’an ve hadislerin keyfi yorumu dinin yanlış anlaşılmasına, hatta bozulmasına neden olur. Sakınmak gerekir.

(1)Örnekler İslam Ansiklopedisinden alınmıştır.
(2)Hz.Ali’den gizli bir şekilde şii imamlarına aktarıldığına inanılan gaybi bilgiler.

(3)Konu ile ilgili örnekler için bkz.Usluer,Fatih,Hurufilik, Kabalcı Yayınevi